Dünya
Bankasından gelen Tansu Çiller (ve onun beraberinde getirdiği SPAN eğitim şirketi), halkın ve
devletin malı olan ne varsa budayıp küresel şirketlere satmayı programına
almadı mı ? İşleri, eğitimi de o küresel şirketin para kazanacağı şekilde
düzenlemekti.
MEB’nın
işlevini bir gün bitecek şekilde belirlediler ve devletin görevini “piyasaya göre eğitim sistemini düzenleyici”
anlamında “regülatör devlet” olarak tanımladılar.
Piyasaya devredecek
bir şey kalmadığı zaman otomatik olarak ortadan kalkacak olan devletin adını da
2006’da Milli Eğitim Bakanına söylettiler ; “desantralizasyona geçtik, liberal eğitim modeli getirdik” dedi.
Yani MEB kendini lağvediyordu.
Amerikancı Kenan Evren darbesi oldu, asker eliyle liberal darbeydi, NATO darbesi diyorduk. Her mahallede özel okullar, dershaneler, beş
yıl kullan at ders kitapları… 2005’den itibaren her yıl kullan at ders
kitapları…
Hangi yıl bizler
askerle karşı karşıya getirilirken Dünya Bankası YÖK içinde en korunaklı
ofisini kurdu ? Milli Eğitimi budamaya, piyasaya para kazandırmaya, yani
eğitimi liberalize etmeye orada başladılar.
Aslında NATO eliyle kamucu devletimiz tasfiye
ediliyordu.
Hangi yıl
hangi hükümet reisi “BOP eşbaşkanıyım. BOP’un bir de eğitim ayağı var” demişti ?
Hangi yıl hangi Milli
Eğitim Bakanı “Desantralizasyona
geçiyoruz” demişti ve bununla devleti lağvediyoruz dediğini kaç kişi
anlamıştı ?
Hangi yıl o bakanın
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı bakan yapıldı ve MEB’nı budamaya onunla devam
ettiler ?
Hep aklıma düşer ; Sosyal
Devlet yoksa…